Türkülerimizle Türkleşti

Geoffrey Carvey, 10 yıl önce turistik gezi için geldiği Türkiye’de yaşamını

değiştiren bir olay yaşadı. Anadolu’yu gezerken dinlediği halk türkülerimizin büyüsüne kapıldı ve ülkesini bırakıp Türkiye’ye göç etti. Bursa’ya yerleşti. 6 yıldır kentimizde yaşıyor. Bursa’nın doğasına, tarihine, insanlarına tutkun. Carvey’in 60’in üzerinde bestesi var. Batı enstrümanlarını da ekleyerek ürettiği ve çoğunu Amerika’ya ihraç ettiği bestelerinde Türk Halk Müziği motifleri ağırlıkta. İç Anadolu türkülerine ayrı bir yakınlık duyan Carvey’e göre, Türk folkloru gerçek bir “hazine”.

Carvey’in hedeflerinden biri de Yunus Emre’nin şiirlerini bestelemek.

Ayşe AYGÖR

Sayın Geoffrey Carvey, ilk olarak Türkiye’ye ne zaman ve hangi amaçla gelmiştiniz?

1986’da Türkiye’ye turistik bir gezi amacıyla geldim. Amerikalı arkadaşımla 3 ay boyunca epey gezdik. İstanbul, Ankara, Tokat, Samsun, Van, Ağrı, Adana, Akdeniz sahillerini dolaşarak İzmir’e geldik. Oradan da gemiyle İstanbul’a geçtik.

Türkiye’ye çalışmak amacıyla gelişiniz nasıl oldu? Bu kararınızı vermede en büyük etken neydi?

Türkiye’den Amerika’ya döndüğümde Türkiye’ye tekrar gelmeyi düşünmüyordum. O zaman bir sürü kaset almıştım. Bu kasetleri dinlediğimde müzikler benim çok ilgimi çekti. Türk halkı da beni çok etkilemişti. 1987’de tekrar Türkiye’ye geldim 2,5 yıl İstanbul’da yaşadım, daha sonra da Bursa’ya yerleştim.

Kasetler türkü kaseti miydi?

Aslında o zaman halk müziği, sanat müziği, pop müzik kategorileri olduğunu bilmiyordum. Kasetçi bana arabesk de dahil her tür müzikten kaset vermişti. İçlerinden en çok ilgimi çeken kaset Arif Sağ’ın “İnsan Olmaya Geldim” adlı kasetiydi. Beni âdeta büyüledi. Yani tekrar Türkiye’ye gelmemde kasetler, özellikle de Arif Sağ’ın kaseti etkili oldu. İşim bestecilik olduğu için, mesleğimi Türkiye’de de yapabilirim dedim ve Türkiye’ye geldim.

BESTE İHRAÇ EDİYOR

Arif Sağ’ın kasetini dinlediğinizde sözlerini anlamıyordunuz. Sizi müzikal yönü mü etkiledi?

Tabii, o zaman Türkçem yoktu. Müzikal yönü beni etkiledi.

Şu anda Bursa’da hangi işle meşgul oluyorsunuz?

Kendi bürom var. Burada bestelerimi yapıyorum, kaydediyorum. Biz ailecek müzikle uğraştığımız için, müzik çevremiz biraz geniş Amerika’da. Bestelerimi sanatçı arkadaşlarıma gönderiyorum.

Bursa Büyükşehir Belediye Konservatuvarı’nda hem öğretmen hem öğrencisiniz. Batı müziği solfeji dersleri veriyorsunuz, bunun yanında Türk Halk Müziği Bölümü’ne devam ediyorsunuz. Çok iyi bağlama çaldığınızı biliyoruz. Ne zamandan bu yana halk müziği ile ilgileniyorsunuz?

İlk geldiğimde halk müziği, sanat müziği diye bir ayrım olduğunu bilmiyordum. Ama neyi sevdiğimi biliyordum. Bu kasetler çok etkiledi beni. O sesi yakalamaya çalışıyordum. Ama ilk geldiğimde halk müziği okulu arıyordum bulamadım. Mecburen sanat müziği cemiyetine girdim İstanbul’da. Orda sanat müziği hakkında bazı temel bilgileri edindim.

İstanbul’da konservatuvara başvurmadınız mı?

Türk vatandaşı olmadığım için beni Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne kabul etmediler. Ben de özel bir kurstan ders aldım. Ama daha çok bağlama üzerinde yoğunlaşmak istediğim için özel ders almaya başladım. Yani 1990’dan bu yana bağlama ile iç içeyim. Ancak Bursa’ya geldikten sonra Kemal Kamalı’yla tanışmamla bağlama konusunda gelişme sağladım.

İlk geldiğinizde Arif Sağ’dan etkilendiğinizi söylediniz. Başka hangi sanatçılardan etkilendiniz?

Saymakla bitmez. Musa Eroğlu, Erdal Erzincan, Yavuz Top... Çetin Akdeniz çok tanınmamakla birlikte çok iyi usta bence. Özellikle de teknik bakımdan... Bağlamayı hem batı müziği anlamında teknik yönden çok mükemmel çalıyor, hem de bağlamanın ruhunu yakalamış bir usta. Ben Çetin Akdeniz’i Bach’a, Arif Sağ’ı da Beethoven’a benzetiyorum.

Tekniğinden etkilendiğiniz sanatçılar hangileri?

Çetin Akdeniz’in tekniğinden çok etkilendim. Tabii ki onun gibi çalamıyorum, öyle bir iddiam yok. Benim için çok büyük bir ilham kaynağı. Onu dinlerken ister istemez bağlamayı elime alıyorum ve saatlerce çalıyorum.

Şelpe tekniğini denediniz mi?

Hiç denemedim ama denemek istiyroum. Bayılıyorum., çok müthiş bir şey, çok farklı bir tarz.

Başka hangi Türk enstrümanlarını çalabiliyorsunuz?

Çalmak değil de elime alıp denediğim bazı enstrümanlar var. Kaval, ney... Telli enstrüman olarak tarı da denedim. Çok değişik bir enstrüman. Yaylı sazlara değil de telli sazlara yatkınım.

Previous
Previous

Türkülerin dili evrensel

Next
Next

Halk Müziğinde bir Amerikalı